Fındık yağı E vitaminleri açısından zengin bir kaynaktır. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ile bilinen E vitamini kırmızı kan hücrelerinin parçalanmasını önleyerek anemi riskini azaltır. Doğru kan bileşenleri, ateş, soğuk ve diğer ortaya çıkan risklerin dağılımını ayrıntılarıyla belirtir.
İçeriğinde bol miktarda bulundurduğu lif, protein ve yüksek yağ tokluk hissi verir. Özellikle diyetisyenler listelerini hazırlamadan önce ara öğünlerde bir beslenme (6-7 adet) fındık önerirler. Aşırı miktarlardaki risklerden dolayı yüksek kalori alımına karşı vücudunuzu korur. Ancak dikkat edilmelidir, gereğinden fazla fındık tüketimi, tam tersi etki yaparak kilo artışına yol açar.
Fındık, B6 vitamini açısından da zengin bir besindir. B6 vitamini; Elektrik yükünün ve kapsamının arttırılması ve sinir sisteminin düzgün şekilde çalışmasını sağlayan, sinir kılıfı olan miyelinin oluşturulması için gerekli bir vitamindir. Ayrıca sinir sistemimizin sağlıklı bir şekilde fonksiyon gösterebilmesi için serotonin, melatonin ve epinefrin gibi hormonların salgılanması B6 vitamininin desteklenmesi ile gerçekleşiyor.
Fındık içerisinde proantosiyanidinler, kuersetin ve kaempferol gibi fitokimyasal maddeler bulunur. Bu proantosiyanidinler 'flavonoidler' olarak içeren bir gruba aittir. Flavonoidler beyin sisteminin sistemine sahiptir. Ayrıca triptofan ve izosin amino asitlerinden zengin zihinsel ve psikolojik olarak kişinin kendisini daha iyi hissetmesini sağlar.
Diyabetin rejimi günlük diyetlerine eklenen besinlerde glukoz intoleransında mevcut olduğu görülmüştür. Fındık lifli bir besindir. Hayat sadece sindirimi değil, aynı zamanda şekeri dengeleyerek diyabet riskini ortadan kaldırır.
Fındık içerisinde kalp sağlığına faydalı bilgiler bulunur. Örneğin Oleik asit sayesinde kötü dağılımının (LDL) seviyesinin düşmesine yardımcı olur, vücutta iyi dağılımının (HDL) seviyesinin yükselmesine fayda sağlar. Düzenli fındık tüketimi kolestrolü yüzde 27 oranında düşürüyor. Bilimsel işlemler, düzenli olarak tüketen kişilerin kalp harcamalarından dolayı ölüm riskinin oldukça azaldığını göstermektedir.